Başkan Yardımcısı: Cevdet Yılmaz: Güvene ve geleceğe ‘Yüzyıl Türkiye’ vizyonuyla bakıyoruz
Cevdet Yılmaz/Başkan Yardımcısı
Bugün Cumhuriyetimizin 100. yılını şan ve şerefle kutluyoruz. 100 yıllık tecrübemizle büyük tarihimizi, kolay bir dille geleceğe taşıyoruz. Peki bu noktaya nasıl geldik? Öncelikle Cumhuriyeti kuran ekipler, Cumhuriyeti kurmadan önce İzmir İktisat Kongresi’nde bir araya geldi. Burada Mustafa Kemal Atatürk hiçbir zaman unutmamamız gereken şu tespiti yapmıştır: “Askeri zaferler ne kadar büyük olursa olsun, ekonomik zaferle taçlandırılmadıkça eksik kalır.” Bir ülkenin tam bağımsız olabilmesi ve dünyadaki saygın konumunu tam olarak sağlamlaştırabilmesi için ekonomik olarak da gelişmesi gerekir.
Ekonomi ve teknoloji olmadan bağımsızlık zordur
Hatırlamakta fayda var. Ülkelerin bağımsızlığının hukuki ve reel tarafı vardır. Bir ülke hukuken kağıt üstünde bağımsız olabilir ama teknolojisi ve ekonomisi yoksa, dünyaya yenilik üretemiyorsa, insan gücü sermayesi belli bir nitelik kazanmamışsa ne olursa olsun gerçek anlamda bağımsız bir ülke olamaz. ne kadar siyasi retorik yapıyor. Bağımsızlık kendinizi dünyadan soyutlamak değil, tam tersine dünyayla daha iyi bütünleşmek anlamına gelir. Burada önemli olan kendi bakış açınız ve politikalarınız ile dünyayla bütünleşmenizdir. Bu bakış açısı cumhuriyetin temelidir. Cumhuriyetin temelinin muasır medeniyet düzeyini aşmak olduğu açıktır. Bu çok büyük bir tez ve asla unutulmaması gereken bu iddiayı eylemlerimizle güçlendirmemiz gerekiyor. Bugün geleceğe Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Türkiye Yüzyılı” vizyonuyla bakıyoruz.
Bu vesileyle Cumhuriyetimizin kurucusu, Kurtuluş Savaşımızın Başkomutanı, büyük devlet adamı ve aydını, reformcu cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını rahmet ve minnetle anıyorum. Cumhuriyeti kuran, emek veren, bu güne gelmesine yardımcı olan herkes.
Bugün Cumhuriyetimizi hep birlikte kutlayacağız ama sadece bir gün kutlamayalım, Cumhuriyetimizin ideallerine sahip çıkalım. Cumhuriyet hepimizin ortak değeridir. Bunu kendi hayatımdan da söyleyebilirim; Cumhuriyet aynı zamanda fırsat eşitliği demektir. Herkesi dahil etmek anlamına gelir. Fırsatları belli bir grubun veya belli bir kesimin değil, toplumun tamamının önüne koymak demektir. Ben Bingöllü bir kardeşiniz olarak Cumhurbaşkanlığı görevini yürütüyorsam bu Cumhuriyet değerleri sayesindedir. Bu bakımdan Cumhuriyetimizin gençlerimiz ve çocuklarımız için ne anlama geldiğini hep birlikte vurgulamalıyız.