Milliyet yazarı Şahin: Akşener, Masa’yı dağıtmazsa partisinin dağılacağını gördüğü için bu adımı attı.
İYİ Parti lideri Akşener, partisinin dünkü Genel Yönetim Kurulu toplantısının ardından açıklamalarda bulundu. Akşener’in yaptığı açıklamada, “Üzülerek söylüyorum ki dün itibariyle 6’lılar masası millet iradesini kararlarına yansıtma özelliğini yitirmiştir. Kumar masasında da noter masasında da olmayacağız.” söz konusu. Kılıçdaroğlu, bu açıklamaların ardından, ‘Merak etmeyin taşlar yerine oturacak’ifadelerini kullandı.
5 partinin liderleri bugün toplanıyor
Öte yandan bugün 5 lider Saadet Partisi’nin ev sahipliğinde bir araya gelecek. Masadaki 5 partinin yol haritası nedir? Ayrıntıları CNN Türk muhabiri Duygu Ayaz Bayram bildirdi;
“Bunun yanı sıra değerli bir detay da GEZEL Partisi Genel Başkanı Meral Akşener’in hem CHP’li belediye başkanları Ekrem İmamoğlu’na hem de Mansur Yavaş’a davette bulunması. Bu davetin ardından belediye başkanları geri çevrildi. Dün hem Mansur Yavaş hem de Ekrem İmamoğlu, Kılıçdaroğlu’ndan Millet İttifakına destek mesajı geldi.Bugün 11:00-12:00 saatleri arasında ortak açıklama bekleniyor.Saat değişebilir.Ancak bu toplantının gün içinde açıklanması bekleniyor.”
Akşener’in açıklamaları CNN Türk canlı yayınına bağlanan konuklarşöyle değerlendirdi:
Milliyet Gazetesi Yazarı Zafer Şahin: Tablo aslında dağınık görünüyor. Bunun burada olacağı belliydi. 5-6 aydır Akşener Bey’in başında bitirdiğine dair çok güçlü işaretler vardı. Depremi yaşadık, Akşener Bey’in programa çıkıp ilginç bir şekilde Hande Fırat’ın röportajını yeniden gündeme getirmesinin üzerinden bir hafta 10 gün geçti. O röportaj ne zaman yapıldı? O bile sürecin buraya gelmesinin artçı sarsıntılarıydı. UYGUN Partisi, Kemal Bey’in bu süreçte kazanmaya aday olmadığını belirtti. Bu süreçte o kadar çok çelişki var ki dün gece mutabakat zaptı imzaladınız. Bugün yaptığınız açıklama YETER Partisi’ne yakalanmaya çalışılıyor. Burada Meral Hanım bir tercih yaptı. Masayı kırmadığı takdirde partisinin dağılacağını gördüğü için böylesine radikal bir karar aldı. İşin özü bu. Hem istemediğiniz bir aday olduğunuzu hem de partinizin büyüyemediğini düşünüyorsunuz. Gelinen noktaya bakar ve en uygunu olan Kemal Bey ile bu seçimin kazanılmayacağını düşünüyorum diyor, daha fazla milletvekili ile meclise girme kararı alıyorum diyor.
Kamuoyu Araştırmacısı Hakan Bayrakçı: Önce Kemal’in açıklamasını ele alalım. Çok nazik, nazik ve saygılı bir açıklamaydı. Doğru… Çok beyefendi siyasi nezakete sahip, içinde bulunduğu duruma çok uygun bir açıklama yaptı. Olaylara objektif bakarım. Birini eleştirebilirim ya da birine ‘çok iyi gidiyor’ diyebilirim. Bugünkü seçim sistemini kısaca hatırlatmak isterim. Eski milletvekili seçim sisteminde yüzde 8, 10, 15’ten fazla oyu olan bir büyük partiden veya partiden bir grup ayrıldığında, başka bir parti ayrıldığında, seçime farklı girdiğinde veya partiler bölündüğünde bölücü olabiliyorlardı. seçime farklı girdi. Çünkü en çok milletvekilini görevden almak değerliydi. Yarıdan bir fazlasını bulmak değerlidir. Ama bu seçim sisteminde değerli olan tek bir şey var. Bir kişi seçiyoruz. Yüzde 50+1 ile onu seçiyoruz. Yani bu değerli seçim sisteminde iktidara oy veren seçmenden 3-4 puan almadan bu seçimi kazanamazsınız. Ben muhalefet adına konuşuyorum.
Peki onu almak için sadece bir adaya gittiğiniz doğru mu? Mesela diyelim ki muhalefet bir adayla çıktı ve bu aday yüzde 44’te kaldı. 56 ile iktidar kazanıyor. ‘Geçen seçimde çok aday çıktı’ diyeceksiniz. Başkan 52.5 aldı çünkü son seçimde çok aday vardı. Bir adayla çıkıyor olsaydı, 57-58 alırdı. 3 yıl anlatamadım. Artık tek bir şey önemli. Diyelim ki Kemal Bey 5’ler masasının adayı olarak ya da CHP’nin adayı olarak çıktı. HDP kendi adayıyla çıktı. Bugün yaptığı açıklamanın ardından İYİ Parti’den aday gösterdi ve onunla çıktı. 3-4 aday daha vardı. Adaylığını açıklayanlara bir göz atalım. 2 bağımsız var. Ahmet Özal açıkladı. Muharrem İnce açıkladı. Doğu Perinçek açıkladı. Şimdi seçmene karşı hükümete oy verenden bahsediyorum. Hatta son yerel seçimde, yani muhalefetin zafer ilan ettiği son yerel seçimde, hatta CHP’nin kazandığı son İstanbul ve Ankara seçimlerinde bile Cumhur İttifakı 52,5 oy aldı. Türkiye’nin yüzde 52,5’i AK Parti ve MHP’ye oy verdi. Öyle ki AK Parti daha çok İstanbul ve Ankara’daki meclislerde.
Muhalefete oy verecek 3-4 puan bulursanız seçimi kazanma şansınız var. 50+1 şansınız var. Son seçime bakın HDP oyunu da muhalefete verdi. Muhalefetin toplam oyu 47’dir. İktidara oy veren seçmenlerden oy alacaksınız. Hatta AK Parti’ye oy veren 52,5 kişiden bir puan bile olabilir: ‘Kemal Bey’e vermeyeceğiz. ‘Şu sebeple, bu sebeple’ demezse 52.5 alabilir. Ama sen hükümete alternatifler buldun. Mesela CHP’nin adayı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti’nin adayı Ekrem İmamoğlu, Muharm İnce adayı… Bu şekilde çıkarsanız AK Parti’ye oy veren seçmenden 7-8’e varabilen 3 puan bile kalıyor. Muhtemelen hiçbiri olamaz.
Bir de şu senaryo var; ‘Kemal Bey’e vermem ama Doğu Perinçek Bey’e verebilirim.’ ya da ‘Kemal’e vermem, Ekrem İmamoğlu’na veririm’. Yarım puan 1 puan olsa bile ilk turda karar 50’yi geçemez. Neden kimse bu matematiği yapmıyor anlamıyorum. Bu nedenle alternatifler ortaya çıktığında ilk ilaçta seçiminizi bitirme şansınız azalır. İkinci cinse aittir. AK Parti’ye ve MHP’ye oy veren seçmenlerden yeniden oy alabilen bir cumhurbaşkanı ile çıkmazsanız, ikinci cinsle çıkmanız zor olacaktır.
